21 Şubat 2015 Cumartesi

Maxim Biller - Melody

Thomas ve Melody birbirlerine aşık olduklarında, Iva öleli daha iki ay olmuştu. Melody hemen Chicago'daki Meryll-Johnson'ı aradı ve Avrupa tatilinden dönmeyeceğini söyledi. Sonra Paris'e gittiler ve Rue Celine'de bir daire tuttular. Nakliye Ağustos'ta Thomas'ın Florensa'da kalan diğer eşyalarını getirdi. Iva'nın eşyalarını ve mobilyalarını Şubat'ta ailesi zaten almıştı.

Kışın Thomas, din değiştirmeye karar verdi. Melody'nin ailesi onun için East Hampton'da bir haham buldular ama Thomas, meseleyi ertelemeye başladı. Artık yeniden yazıyordu ve eğer o anda Iva'yı düşünmüyorsa, gayet iyi yazıyordu. Bir keresinde kavga ederlerken Melody'e, ilişkilerinin çok hızlı ilerlediğini söyledi, Melody de öyleyse biraz yavaşlat, deyip tokatı patlattı.
Thomas, Upper Eastside'taki Mount Sinai'de sünnet oldu. Narkozun etkisinden çıkıp uyandığında, Melody'ye bir daha çekip gitmemesini söyledi ve ona Iva diye hitap etti. Üç ay sonra evlendiler ve New York'a taşındılar.

Thomas, New York'ta Iva'nın ölümünden sonrasına kıyasla daha az çalıştı. Çoğunlukla yatakta yatıp televizyon izliyordu. Ya da Colombus Deli'de oturuyor, pencereden dışarıyı izliyor ve ağlamamaya çalışıyordu. Yoldan geçen her iki kadından biri, ona Iva'yı hatırlatıyordu. Sonra bir gün Iva gelip yanına oturdu. Adı Andrea'ydı, Iva gibi Dior Dune kokuyordu ve onun gibi Frankfurt'taki Bettine Lisesi'ne gitmişti. Andrea konuşurlarken bir kere elini elinin üzerine koydu, bir kere de sessizce uzun uzun bakıştılar. Buna rağmen ayrılırlarken birbirlerine telefon numaralarını vermediler.

Melody bir yıl sonra, ilk aşkı Abe'ye yeniden aşık olduğunu söylediğinde, Thomas konuşmayı bıraktı. Melody her gün bürosuna gitmeye devam etti. Thomas'sa daha az yazıyordu ve artık hiç dışarı çıkmıyordu. Akşamları birlikte televizyonun karşısında oturuyorlardı ve Thomas bir not defterine alternatif küfürler ve sevimli takma isimler karalıyordu ve defteri Melody'ye adıyordu. Bir zaman ikisi de buna dayanamadılar ve Thomas yeniden konuşmaya başladı. İlk cümlesi ''Ben Almanya'ya dönüyorum.'' oldu.

Ve hikaye şöyle devam etti: Thomas Frankfurt'ta sokakta yine Andrea'yla karşılaştı ve bir oğulları oldu. Melody Abe'den hamile kaldı ama Abe'nin karısının da hamile olduğunu duyunca düşük yaptı. Andrea küçük Zeev'in sünnet olmasını istemedi ve Thomas'tan ayrıldı. Thomas, Westend Sinagog'una daha sık gider oldu. Artık hiç yazmıyordu ve sanki büyük pembe bir toz bulutunun içinde yaşadığı duygusuna kapılmıştı.

Melody Klapisch sendromuyla* mücadele ediyordu ama mucizevi bir şekilde iyileşti. Abe karısını ve çocuğunu terk etti ve üç gece üst üste Melody'nin penceresinin önünde 'I wanna hold your hand' şarkısını söyledi. Dördüncü gece Melody onu içeriye alacaktı fakat Abe ona giderken arabasıyla Doğu Nehri'ne uçtu.
Thomas Sinchat Thora'daki bir sinagogda Julia'yla tanıştı. Melody gibi Marc Jacobs kokuyordu ve Bettina Lisesi'ne gitmişti. Birlikte birkaç güzel ay geçirdiler. Altı yıl sonra Tel Aviv'de bir düğünde Thomas ve Melody aynı masada oturuyordu. Aynı gece Melody'nin Hilton'daki odasında seks yaptılar. Ardından Thomas kendisini banyoya kilitledi çünkü Iva'yı düşünmesi ve ağlaması gerekiyordu.
Thomas ve Melody şimdi yine birlikte Rue Celine'de yaşıyorlar. İyiler.


*Bu isimle anılan bir sendrom yok, yazar daha önce Orta Çağ tarihçisi Christiane Klapisch-Zuber'ın yazılarında 'the cruel mother syndrome' ismiyle kullandığı, kötü ve sevgisiz bir anne olmaktan duyulan korkuyu yazarın ismiyle birlikte kullanmış. - ç.n.

(Maxim Biller,1960 Prag doğumlu Alman yazar ve köşe yazarı. Münih'te aldığı gazetecilik eğitiminin ardından, Tempo, Spiegel, Zeit ve son olarak Faces dergilerinde çalıştı. İlk kitabının ardından Süddeutschen gazetesi yazarı, Yahudi edebiyatının Almanya'ya dönüşü olarak niteledi. Romanları ve öyküleri birçok dile çevrilen ve beğenilen yazarın henüz Türkçe'ye çevrilmiş bir kitabı bulunmamakta. Melody isimli kısa öykü 2007'de yayınlanan Liebe Heute (Günümüzde Aşk) kitabından alınmıştır.)

Özgün İsmi: Melody (2007) Çeviri: Anıl Alacaoğlu